Salı

everyone says i hate you

birbirini parçalayan bir bütünüz. karanlık bizi birbirimizden ayıran tüm ayrıntıları silmiş. hangi kolun bana, hangi gövdenin ona ait olduğunu yalnızca biz bilebiliriz artık. bir anda kendimi altından kurtarıp üste çıkıyorum. mengene gibi kıstırmış sırtımdan. yüzümü boynundan uzaklaştırmayı başardığımda başının arkasında avuçlayabildiğim kadar saçı, alnından aralarına daldırıp ensesine doğru kaydırdığım sağ elime doluyorum. zifiri karanlığın içinde birden iki parlak nokta beliriyor. sanki bütün bu zaman boyunca gözlerini kapalı tutmuş ve ışığını saklamış bu an için. bütün aydınlığı emip odayı o karartmış. iki eliyle kavradığı saçlarımdan hırsla kendine doğru çekiyor beni. direniyoruz. sonra kendimi bırakıp kulağına doğru eğiliyorum.
"senden ne kadar çok nefret ettiğimi biliyorsun değil mi?"
"peki ya sen?"
kopartırcasına ısırıyorum kulağını ve o diziyle taşaklarıma bir tane geçiriyor.

1 yorum:

verbumnonfacta dedi ki...

iki şey...
birincisi 'şedit'.
ikincisi 'evet! öfke'.