Pazartesi

ich armer Mensch

off her yanım ağrıyor. üç günün hareketsizliği. üstüme ölü toprağı serpilmiş, öyle bir atalet. insanın yattığı yerden kalkası gelmiyor. bütün o kalabalık, çöl manzarasını seraplara boyayan güneş rüyamın bir uzantısı gibi. ne olmuştu rüyamda? M.'den çocuklarım olmuştu sanırım. hatta biri ölmüştü. onu kuma gömmeye çalışıyorduk. kazdıkça yıldız çıkıyordu. M.'yi unut şimdi. geçmişiyle asla yüzleşemedin ve onu haketmedin.
peki ne yapmalı? tası tarağı toplayıp gitmekten başka çarem var da sanki. mülkiyetten azade olmanın en güzel yanı bu işte. yerimden kalktığım anda arkama bakmadan yola koyulabilirim. mesele yönü tayin etmekte. babama gitsem... herkesin ortasında haykırıp O'nu rezil ettikten sonra beni kabul eder mi ki? bir dakika ya, ben mi O'nun ayağına gidecekmişim, asla! O değil mi beni terkeden? peki ya terkedilenin aslı esası? yok onun söylenmesine daha asırlar var. Oysa O'na baba diyerek beni gerçekten büyüten iyi kalpli budalayı ben terkediyorum. hepimizin çekecek cezası var, O'nun da. ilahi adalet tapel ediyorum. hah, hem de kelimenin tam anlamıyla.
ceza demişken, bu saatten sonra kimsenin günahını üstüme alacak değilim. işte çobanınız konuşuyor; her koyun kendi bacağından asılır. bu artık böyle biline. kim bilir belki de gitmeden ardımda birşeyler yazıp bırakmalıyım. söz uçar yazı kalır. bunun için fazla beklemeye gerek yok işte. namımla beraber yürü gider bu, ağzımdan dökülen pek çok şey gibi yanlış anlaşılır. peki neyi yazacağım? bugüne kadar hep başkalarının sözlerini aktarmadım mı karşıma çıkanlara? benim gibilere, kendi sözünen yoksun adamlara acır mı ki insanlar? acısalardı burada yatıyor olmazdın. o yüzden benden çıkacak ilk gerçek sözleri de bilmeyi haketmiyorlar onlar.
O'na da, hepsine de lanet olsun. çıkmayacağım buradan. burada, yattığım yerde çürüyeceğim. parçalayıp tükettikleri etimin kokusuyla başlarına bela olacağım. insanlığımı ve incinebilirliğimi gözlerine sokacağım. M. de hep bir orospu olarak kalacak. gelip mezarımda orospu gözyaşları dökecek. gözümü açan J., ah, tek gerçek dostum. bana da şimdi onun sunduğu bu sert yatakta çözülmek, toprağa ve havaya karışmak kalıyor. ne adım ne hikayem anılmayacak.

Hiç yorum yok: