Çarşamba

celebrity

Knut niye ölmüştü? ilgisizliğimden. ya da Knut aşırı ilgiden ölmüştü. Knut Knut olduğu zamanlarda hiçbir kitabını okumadığım Knut Hamsun'u ve düğümü çağrıştırması dışında benim için pek bir önem teşkil etmiyordu ama gene de bir şekilde baktığım her kutup ayısında onu görmeme neden olacak kadar ünlü olmuş, sonunda da şöhretinin ağırlığı altında ezilip can vermişti. Berlin hayvanat bahçesindeki özel tasrım mağarasındaki Knut, kokainle parçalanmış damarlarının sırrını saklayan burnunun üzerine oturttuğu reybeninin ardındaki kan çanağı gözlerini, akşamdan kalmalığını alması umuduyla kafaya dikmeye hazırlandığı sabah viskisne dikmiş halde gözümün önünde canlanıyor bir an. acaba bir kutup ayısı olarak Knut'un hayata veda ettiği yaşın insan ömründeki karşılığı 27 olabilir mi? peki ben arkadaşımın çekiştirmesi vesilesiyle gittiğim panayırdaki topları deliklerden geçirmece tezgahının en makbul hediyesi olmasından ve benim de hırslı bir oyuncu olarak hep gözümü yükseklere dikmemden ötürü onu kazanmak istemem dışında Knut'la beş senedir yaşamakta olduğum bu topraklarda kurulabilecek en gevşek bağı kurmuşken neden şimdi oturup Knut'u düşünüyorum? hatta Knuuut ölmedii, yüreğimdee yaşıyoor diye korkunç marş uyarlamarı dönüyor kafamın içinde. tüm bunların şu anda çalışmaya oturmak istemememle, yaklaşık 10 gün sonra muhtemelen yalnızca ilk 15 dakikasını çalacağım ve gerisini çalma şansı bulamayacağım, halihazırda her tarafından sarkmakta olan 75 dakikalık programın neresinden tutup da çalışacağımı bilemememle falan alakası yok. bütün samimiyetimle Knut'u düşünüyorum.

Hiç yorum yok: